İngilizce... Hayatımın dersi, dili, bilimi falan herşeyi işte.. Ben dilimle bir bütünüm, dilimsiz bir hiçim.. Takdir edersiniz ki bi
9.sınıf öğrencisi olarak her düz lisede temel dersler 3 ondan 5 bundan olarak gösterilir.. Ve sınıfı geçmek için bazı sınavlara girmek gerekir.. Yarın Ara Karne verilicek okulda sonrasında evde hır gür. Notlarımın yarısına baktım 2 tane
0 ve 2 tane
1 'im var. Geri kalanları da 2 zatende hepsi kalabalıktan bu kadar kötü. Çalışsam yapıcam da çalışmıyorum ki.. Herneyse, dün ingilizce sınavı açıklandı.. Okulda ingilizce bilen insanların sayısı bir elin parmakları geçmiyorken, aynı zamanda ingilizce özel ders veren tek öğrenci benim sanırsam. Kağıdımı sınavın 5.dakikası vermiş olmamdan olsa gerek en alttaki kağıt benimdi.. Bekliyorum sıra bana gelicek diye.. Hoca notları okuyo tek tek; "
52,38,44,67,18.." diye.. Aha dedim nasıl bi yere düştük bunların tek dili Türkçe.. Sınıf biraz kalabalık
53 kişiyiz neticesinde..
52 kişinin en fazla
3 alan notlarını dinledikten sonra hocanın elinde tek kağıt kaldı.. Aha dedim sonunda. Zaten hocada önce bir kağıda baktı, alkışlayın
Kid'i falan dedi alkış gürültü.. Zaten
85 bekliyodum.. Çünkü adımı soyadımı yapar gibi soruların
%92'sini yapıp bir kağıdıma bakıp hocaya teslim ettim. Hesapladım hepsinin toplamı
85 ediyo.. O kadar puanlık soru yaptım yani. -Mantıken Matematiğim iyidir adslgmksd- Kadın bi anda bana
84 diyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki.. Tüm hayallerim yıkılmıştı hayata tek tutanağımdan vurmuşlardı beni.. Hemen kalktım ayağa itiraz etmeye başladım; "
Hocam bi yanlışınız olmasın o kadar inceledim kağımı çözdüğüm süreden cok puanlarımı hesapladım gözünü seveyim tek kredi gelirim bu benim bir daha bakın yalvarırım ?!" diyerekten.. Hanfendi bana yanlışımın harf hatası olduğunu söyledi. Yazamamıştım.
Gray yazarken "
a" harfini koymayı unuturmu bir insan ? Zaten 3.kattayız. Baş aşağıya atlasam ölürmüyüm düşüncesi geçti bi anda aklımdan.. Ama olan olmuştu bi kere.. Karnemde sırıtan tek
5'i,
Beden'i yalnız bırakmıştı artık ingilizcem.. Oysaki nice
7. 8. sınıf öğrencilerim vardı benim anlatımımla 100 alan sınavlardan... Ne çok koymuştu bu not bana.. He evet, merak edenler için benim yeterli düzeyde ingilizcem olduğundan kendimden küçük sınıflara ingilizce dersi verebiliyorum. Kafama göre yapmıyorum tabiki gerekli diplomam ve sertifikam var. Ayrıca Üniversite 2.sınıf'a kadar İngilizce okumasamda o dersten her türlü geçiyorum falan filan.. Sonra sırama döndüm, etrafımdakiler hepsi
100 almışcasına benimle dalga geçiyordu.. Ezdiler, vurdular bana hep vurdulaaaağr.. Başımı ellerimin arasına alıp sessizce oturdum bütün ders boyunca.. Katılmadım derse, geçmedi o ders.. Zaten tek katılan ben varım elimi indirmiyorum hep havada her soruyu ben yapıyorum falan.. Herneyse. Artık birşeyi anlamıştım, kağıdı erken verip artistlik taslamak, kendine çok güvenip "
Kesin 85 alacağım" fikriyle 4 kişinin 1 haftalık yol parasını karşılamak üzerine iddiaya girmek falan.. Boş işler bunlar. Yenildim, ama yıkılmayacağım.. Çalışacağım, daha fazla, bol bol çalışacağım ! (İnanmayın buna ben bile içimden bi zittir yau diyorum =D) Artık
85,
84 almak yok ingilizceden..
100 var artık sadece benim için.. Zaten inat olsun diye Dönem Ödevimi de ingilizceden aldım. Ondan da tam not alıcam inşallah.. Sınavda kağıdı son veren öğrenci ben olmassam şerefsizim arkadaş. He bide artık biraz tekrar yaparım.. Biraz daha düşündükten sonra ayağa kalktım bi anda, dersin ortasında hoca da bana döndü sonrasında. Gaza geldim sanki bi anda.. Ani bi hiddetle; "
Ey koca AKDENİZ'li ingilizceci sen,senmi büyüksün hoca ? Hayır ben büyüğüm, ufacık bir çocuk olsamda ben büyüğüm 1098 Kid beeen !" bi anda tüm sınıf durdu. 3 aydır aynı anda susmayan sınıf 3-4 sn için aynı anda sustu. Sinek vızıldaması bile yoktu ortalıkta.. Sonra hepbir ağızdan kopmaya başladı sınıf. Güldüler güldüleeer.. Ben hocaya, hoca bana bakıyodu. Ayaktaydık,yalnızdık sanki koca okulda.. Utanmıştım, korkuyodum.. Zaten
Dişi Terminator lakaplı olan Sn.
AKDENİZLİ ani bi hareketle elindeki tebeşirle anlımın çatından vurdu beni.. Burada bitirdi o güzelim ilişkimizi, tek bir tebeşir atışıyla.. Yazık etti bize.. Oysa ne güzel çalışıyorduk onunla.. Beraber o pis tahtada sorular çözer, ders çıkışlarında iki iş arkadaşı misali yardım ederdik öğrencilere.. Ama buraya kadarmış, gözlüklerinde bıraktım aşkı sevdayı.. Artık sadece sınavlarda görür benim yüzümü, sadece onun dersinde geçicem en arka kuytu köşeye.. Konuşucam inadına konuşturucam.. Ama onun izinden gidicem, daha büyük bi ingilizceci olucam beeeen. Neyse sacma salak kafanızı ütüledim gene.d Elbet bi ara görüşmek üzere.d
See You Arround..
He bu arada,
Lise Öğrencisinden Saati 30 milyona orta okul öğrencilerine ders verilir. İstanbul/Kadıköy ilgilenenler için mail adresim profilimde yazar =D 1098 TheKid' Saygılarımla..